DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Esin Hamamcı, Yıldızların Altında-Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de Eğlence Yaşamı kitabı üzerinden Gökhan Akçura ile toplumun son iki yüzyılda geçirdiği eğlence tarzlarındaki değişiklikleri konuşuyor.
"Tiyatro sanatçılarının sahnede oynadıkları müddetçe var oldukları düşünülürse eğer, oyuncuların bireysel tarihine odaklanan bir tarih yazımı, tiyatro tarihi söz konusu olduğunda daha da büyük bir önem kazanıyor."
"Modernleşmenin, görsel bilinci yaratan bir öğe olmanın ötesinde, egemen ideolojileri dönüştürücü etkisi ve onlarla kurduğu diyalektik ilişkiyi bir zihniyet öğesi olarak belirlemesi, Wendy Shaw’un kitabının en büyük başarısı. Bizde gerçek bir 19. yüzyıl çalışmaları alanı olsa, bu ilişkinin daha dramatik boyutlarının gösterilebileceğini bilmek gerek."
"Karamustafa’nın yerleştirmesi kriz ve olası şiddeti mekân, nesneler ve sesler üzerinden gösterirken, Nesli Türk odağına bedeni alıyor: bir patlama sonrası hali andıran, ‘kan revan’ içinde kalmış, tuvalden taşacakmış gibi duran ‘taşan’ ve ‘aşırı’ bedenler."
“Taşrayı anlamak ve anlatmak için hep aynı formülü uygulamak ne kadar özgün ve yaratıcı? Bu yıl Altın Portakal’da yarışan ve Boğaziçi Film Festivali’nde gösterilen iki film, Kar ve Ayı ile Karanlık Gece üzerinden bu soruya cevap arayalım…”
“Bir edebi formun içinde yol alırken benim açımdan aslolan, bir durumu, olayı ya da düşünceyi okura geçirebilmek. Buna daha iyi hizmet edebileceğini düşündüğüm müddetçe herhangi bir yöntem, tür ve sınır ihlali veya başka anlatı katmanlarını denemek benim için hiçbir sorun içermiyor.”
K24'te Eylül ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Çelenk, Kürt ve Ermeni meselelerinin üstüne de cesurca gidiyor. Kürt edebiyatçı Halit Yalçın’a referansla sorunu şöyle özetliyor: 'Kürtler yaşadıklarını, Ermeniler de öldüklerini anlatmaya çalışıyor, ama Türk sağı bunu anlamak istemiyor.'”
"Görünüşe bakılırsa, bu topluluk içinde herkes tekil özerkliğini korumak ve durumdan vazife değil, –çıkarabilecek gücü kaldıysa– neşe çıkarmak niyetinde. Üstelik Spinoza hakkındaki yorumlarımız bile çok farklı; birlikteliğimizi sözde doğrular, sonsuz hakikatler üstüne değil, farklılıklarımız üstüne oturtuyor ve örgüt sözcüğüne verilen anlamda örgütlenmiyoruz."
K24'te Eylül ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık